Ağrısız Burun Estetiği Ameliyatı

Rinoplasti, burnun dış şeklini değiştirmek için yapılan bir operasyondur. Bu ameliyat sırasında burnun kıkırdakları ve kemikleri şekillendirilerek buruna son hali verilebilir.

Bunun dışında aynı anda burnun içerisinde nefes almamızı engelleyen veya bazı hastalıklara yol açan kemik, kıkırdak ve et büyümeleri de aynı operasyon sırasında halledilebilir.

Rinoplasti, genelde bilinenin aksine ağrılı bir işlem değildir. Bunu şu şekilde açıklayabilirim; ameliyat ettiğimiz hastalarımıza ameliyat sonrası ağrı çekip çekmediklerini sorduğumuzda 100 hastadan 98’i herhangi bir ağrı rahatsızlığından yakınmamaktadır.

Ancak genelde ağrıyla karıştırılan şey yüzdeki şişlik ve gerginlik hisleridir. Bunlar ağrıyla karıştırılmamalıdır. Bu durum gerginlik hissi verebilir ancak ciddi bir ağrıya hiçbir zaman sebep olmaz. Ameliyattan sonra alınacak olan basit ağrı kesicilerle bu problem rahatlıkla aşılabilir.

Rinoplasti hazırlık sürecinde öncelikle hastanın doğru hekimi bulması en önemli görevidir. Hastanın kendisini rahat hissedebileceği her türlü soruyu sorabileceği, sorduğu sorulara iyi açıklamalar alabileceği bir hekim bulması gerekir.

Her şeyin başı iletişim, hasta doktoruyla, kendi istediklerini, burnu ile ilgili endişelerini, kaygılarını, korkularını paylaşmalıdır. Ardından hekimi ile birlikte bir hazırlık sürecine geçip, bu hazırlık sürecinde de, hasta beğendiği beğenmediği burun şekilleriyle ilgili hekimini çok iyi bilgilendirmeli.

Bu bir operasyon ve hasta o güne kadar geçirdiği hastalıklar, ameliyatlar, kullandığı ilaçlar ve alerjileriyle ilgili hekimine çok doğru bilgiler vermelidir. Bu bilgiler ışığında kendisinin ameliyata uygun olup olmadığı ya da daha öncesinde alınması gereken tedbirler planlanır.

Ameliyat planlandıktan sonra hastanın yaklaşık olarak 10 gün öncesinden kan sulandırıcı ilaçlar (bunların başında aspirin gelir) bazı ağır kesiciler kullanmaması gerekir. Bunun dışında bizim sevmediğimiz bazı linkobloga, insent gibi maddeleri içeren vitaminler kullanmaması gerekir.

Yine son yıllarda sıklıkla kullanılan zencefil tarzı besinlerde tüketmemesi gerekir. Ameliyattan önce bize en çok sorulan soru sigarayı bırakmalı mıyım? bırakmamalı mıyım? Tabii ki sigara her zaman sağlığımıza ters etki yapan bir madde fakat ameliyatlar için çok çok önemli iki konuda sigaranın etkisi var birincisi yara iyileşmesini kötüleştirir ikincisi de alacağınız anestezinin daha riskli hale gelmesine neden olur.

Bu yüzden ameliyattan yaklaşık bir hafta öncesinde sigarayı bırakmanızı tavsiye ederiz. Alkol konusunda ise ameliyattan üç gün öncesinden alkol alımını bırakmanız gerekir. Ameliyattan bir gece önce hastalarımıza banyo yapmasını tavsiye ederiz.

Yine ameliyat eğer ertesi sabah gerçekleşecekse gece 12’den sonra herhangi bir şey yiyip içmemesini ve hastaneye aç bir şekilde gelmesini tavsiye ederiz. Hastamız bu konulara dikkat ederse sağlıklı bir ameliyat süreci geçirecektir.

Ameliyattan sonraki süreçte hastamızın dikkat etmesi gereken hususlarda buz uygulaması gelmektedir. Saat başı 15-20 dakikalık bir buz uygulaması bütün gece boyunca uygulanmalıdır.

Hastamızın ilk gün sıvı besinlerle beslenmesi gerekiyor ertesi gün hastamızı eve taburcu ettiğimiz zaman evde de buz uygulamasına devam etmeye dikkat etmeliler bunun dışında herhangi bir banyo kısıtlaması yok ancak burada burnunun üstündeki alçıyı ıslatmadan saçları ayrı vücudu ayrı bir şekilde banyo yapabilir.

Burada en çok rastladığımız hastamızın sürekli yatarak kendisini psikolojik olarak daha çok hasta hissettiğini görüyoruz biz bunu istemiyoruz günlük aktivitelerine gün içerisinde evde devam etmesini istiyoruz verdiğimiz ilaçların düzgün ve doğru şekilde kullanılmasını arzu ediyoruz. Ameliyattan bir hafta sonra banyo yapmaya başlayabilirler.

Hastalar, ameliyatın hemen ertesi gününde normal beslenme düzenine geçebilirler. Öte yandan ameliyattan sonra üç hafta kadar ağır işler yapılmaması, spor yapılmamasını öneriyoruz. Hemen sigara içmeye tekrar başlanmaması, bununla beraber hastanın yine üç hafta alkol kullanmaması gerekir.

Ayrıca hastalarımızdan göz altlarındaki şişliklere ve morluklara iki üç ay kadar güneş gelmesini istemeyiz. Bunun için şapka kullanılabilir ya da güneş kremlerinden yararlanılabilir.

Burundaki kemik eğrilikleri ikiye ayrılır. Burnun içindeki kemik eğrileri ve burnun dışındaki burun eğrilikleri. Burnun içerisindeki nefes almamızı engelleyen burun eğrilikleri ameliyatsız bir şekilde düzelemez.

Nefes almakta zorlanıyorsanız ve bu burun eğriliğine bağlı ise, mutlaka ameliyat olmalısınız. Ancak burnun dışındaki kemik eğrilikleri, eğer çok hafifse, dolgu yöntemleri ile rahatlıkla kamufle edilebilir ve daha az görünür hale getirilebilir.

Ancak, burnun dışındaki kemik eğriliği çok şiddetliyse, yine ameliyatı tercih etmelisiniz.

Revizyon burun estetiği, daha önce burun estetiği geçirmiş olan ancak istediği sonuçları elde edemeyen ya da hatalı işlemler neticesiyle nefes alma ya da burun şeklinde sorunlar yaşayan kişiler için uygulanan bir cerrahi operasyondur. Revizyon burun estetiği ile başarısız şekilde sonuçlanan burun estetiği operasyonlarının ortaya koyduğu olumsuz sonuçlar düzeltilir ve görsel bütünlük sağlanır. Yalnızca görsel açıdan değil, işlevsel sorunlar da düzeltilir.  Ameliyatlı müdahale uygulamaları dışında ameliyatsızmüdahale yöntemlerine de başvurulabilir. Bu yöntemlerin belirlenmesi için bazı tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Bu aşamada estetik cerrah; hastanın tıbbi öyküsünü inceleyecek ve gerekli tüm detayları hastası ile paylaşacaktır. Revizyon burun estetiği operasyonu, hastaların burun estetiği operasyonuna olan ön yargılarını da kırmayı başaran ve başarı oranları oldukça yüksek bir işlemdir. Operasyon sonucunda istediği görüntüye kavuşamayan hastaların bir şans daha elde etmesini sağlar ve revizyon ile birlikte bu şansı kusursuz bir şekilde kullanma fırsatı elde eder.

Revizyon burun estetiği; ameliyata engel teşkil edebilecek sağlık sorunları olmayan ve daha önce operasyon geçirmiş ancak bu operasyondan istediği sonucu elde edememiş olan kadın ve erkekler bu operasyon için uygun adaylardır.

Burun köprüsünde mevcut olan kemiğin ya da kıkırdağın alınmasının yanı sıra kompleks revizyonuna kadar geniş bir yelpazede çalışma yapılabilmektedir. Çok fazla doku alımı yapılmış ve deformasyona uğramış burunlar için de bu operasyon sorunsuz bir şekilde tamamlanabilmektedir. Operasyonun başarı durumu, doku kabı ve yara izine bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirildiği takdirde başarı oranının çok daha yüksek olacağını da ifade etmek bu aşamada oldukça önemli. Revizyon burun estetiği, kurtarıcı bir kimliğe sahiptir ve burun estetiği olan hastaların büyük bir kısmı ikinci müdahale olarak bu operasyon için doktorların kapısını çalmaktadır.

Genel anestezi uygulaması ile birlikte hastanın operasyonda ve sonrasında herhangi bir şekilde ağrı ya da sızı hissetmemektedir. Operasyondan sonra meydana gelebilecek hafif ağrı; ağrı kesiciler ile kısa sürede kontrol altına alınmaktadır. Bununla birlikte operasyon süresi hakkında net bir bilgi vermek mümkün değildir. Her burun ve her hastanın durumu kendine özgü olduğu için operasyon süresi değişmektedir. Ancak her hasta için değişebilmekle beraber genel olarak 1.5 ila 3 saatte operasyon tamamlanmaktadır. Yine burun estetiği operasyonu öncesi olduğu gibi bu operasyon öncesinde de dikkat edilmesi gereken bazı hususlar söz konusudur. Revizyon burun estetiği yaygın kanının aksine zor bir operasyon değildir ve az önce de bahsettiğimiz gibi anestezi destekli olduğu için herhangi bir acı ya da ağrı hissi söz konusu değildir. Başarılı bir uygulama sonrası burun yapısındaki sorunlar düzeltilerek hem daha sağlıklı bir burun yapısına hem de daha yüksek bir hayat kalitesine sahip olmak mümkün olacaktır. Bu operasyon öncesi de birtakım tetkikler yapılmaktadır. Burundaki her sorun bu aşamada net bir şekilde ortaya konularak revizyon için müdahale alternatifleri belirlenerek, hasta için en uygun ameliyat yöntemine karar verilmektedir.

Revizyon burun estetiği sonrası burun bölgesinin korunması oldukça önemlidir. Bunun dışında sıvı tüketimi için de yine burun estetiği operasyonunda olduğu gibi 6 saatlik bir bekleme süresine ihtiyacınız olacaktır. Operasyon sonrası sıcak ve soğuk teması konusunda da hassas davranmak gerekmektedir, çünkü burun yapısal olarak daha zayıf bir hale gelmektedir ve iyileşme süreci boyunca da birçok etkenden uzak tutulması ve korunması gerekmektedir. Doktorunuz tavsiyede bulunmadığı takdirde herhangi bir şekilde ilaç kullanmamak gerekmektedir. Yine burun estetiği operasyonu sonrası olduğu gibi revizyon sonrası da sigara ve alkol tüketiminin terk edilmesi gerekecektir.

Kemik kesme ve biçimlendirme teknikleri arasında günümüzde en popüler uygulamalardan bir tanesi olan Piezo burun estetiği; 1980’li yıllarda keşfedilmiş ve cerrahlar tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Bu müdahale yöntemindeki asıl amaç, 3 boyutlu ses titreşimlerini kullanarak kemiklere müdahale edebilmektir. Bu aşamada, amacını en iyi şekilde yerine getiren bir operasyon olduğunu da atlamamak gerekmektedir. Burun estetiğinden korkan ve acı çekmek istemeyen birçok hasta öncelikli olarak bu yönteme rağbet göstermektedir. Diğer burun estetiği operasyonlarına uygun hastalar için çok sayıda avantajı ile beraber ve uygulanması da çok daha kolaydır. Başarılı bir operasyon ile birlikte hayal edilen burun yapısına kavuşmak Piezo burun estetiği ile oldukça kolay ve pratik şekilde sağlanabilmekte ve başarılı bir cerrah seçimi ile birlikte sağlıklı bir burun yapısına kavuşulabilmektedir.

Az önce de ifade ettiğimiz gibi bu uygulamanın birçok avantajı bulunuyor. Piezo burun estetiği avantajlarından bazıları:

• Morluk ve şişlikler, diğer operasyon türlerine nazaran daha azdır ve daha kısa sürede morluk ve şişlikler kendiliğinden ortadan kaybolur.
• Kesi işlemleri istenilen hat üzerinden daha kolay bir şekilde yapılabilmektedir ve bu sayede buruna şekil vermek de daha basit bir hal almaktadır.
• İyileşme süreci çok daha hızlıdır ve bu süre zarfında oluşabilecek risk ve yan etkiler de diğer operasyonlara nazaran daha azdır.
• Burun estetiği ameliyatı ile ilgili hastaların duyduğu en büyük endişelerden bir tanesi hiç şüphesiz göz altı ve çevresinde oluşan morluklar ve beraberinde gelen şişliklerdir. Burun bölgesine uygulanan baskı ve yapılan operasyon nedeniyle bu tür sorunların meydana gelmesi gayet normal bir durumdur. Ancak piezo burun estetiği operasyonu ile birlikte bu durum az da olsa ortadan kalkıyor. Az önce de ifade ettiğimiz gibi morluk ve şişlikler operasyon sonrası çok daha belirgin olmayan bir halde karşımıza çıkıyor.

Yumuşak doku ile birlikte damarlar da bu operasyonda herhangi bir şekilde zarar görmemektedir. Bu detay, morluk ve şişlik oluşumunun bir nebze de olsa önüne geçmeyi sağlayan bir unsurdur. Az da olsa oluşan morluklar görsel olarak hastayı rahatsız etmeyecektir ve piezo burun estetiği operasyonun en büyük artılarından bir tanesi de budur. Uygulanan baskı ve ilgili bölgede uzun süre çalışılması normal olarak hafif morlukları beraberinde getirecektir ancak bu sorun teşkil edecek bir boyuta ulaşmamaktadır.

Rinoplasti ile en çok kıyaslanan operasyon modellerinden bir tanesi olan piezo burun estetiği, sunduğu avantajlar nedeniyle hem hastalar hem de cerrahlar tarafından daha çok tercih ediliyor. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi buruna daha kolay şekil verilebiliyor olmasıdır. Rinoplastide yapılacak en küçük hatada daha sonra müdahale etmek çok daha zor olmaktadır. Ancak piezo uygulamasında müdahale işlemi çok daha kolay bir hal almaktadır. Operasyon öncesi ameliyat sonrasında nasıl bir burun şeklinde sahip olacağınız da bilgisayar yardımı ile sizlere sunulacaktır. Aklınıza takılan soru işaretlerini hekim ile paylaşmanızda fayda var çünkü bu tür operasyonlarda fiziksel hazırlık ile birlikte zihinsel hazırlık da büyük bir önem taşıyor.

Burun tıkanıklığı, günlük hayatta zorluğa ve uykuda düzensizliğe yol açabilir. Septum deviasyonu dediğimiz önde kıkırdak ve arkada kemikten oluşan burun orta bölmesinin eğrilikleri, burun tıkanıklığının en önemli sebebidir. Septum deviasyonu sinüzitlere, burun kanamalarına ve bazen baş ağrılarına da yol açabilir. Bu durum septoplasti – burun eğriliği ameliyatı ile düzeltilebilir.

Septoplasti; burun içindeki kıkırdakta doğuştan ya da sonradan meydana gelen eğriliğin giderilmesi için yapılan bir cerrahi işlemdir. Her burun eğriliği cerrahi işlem gerektirmeyebilir. Ancak burun eğriliği solunum güçlüğüne sebep oluyorsa düzeltilmesi ile beraber solunuma katkı sağlamasıyla hayat kalitesi yükselir. Burun içini iki ayrı bölüme ayıran bir çeşit perde gibi bir yapıya sahip olan septum, kıkırdak ve kemikten oluşan kompleks bir anatomiye sahiptir. Teknik açılardan 5 ayrı bölgeye ayrılır. Ön bölgelerde bulunan eğrilikler daha çok solunum problemlerine yol açar. Çoğunlukla burun etlerinde meydana gelen şişlikler sebebiyle, septum eğrilikleri ile beraber solunum zorluğu ortaya çıkar. Bu durumda da tedavilerin tüm sorunlar ele alınarak planlanması gerekmektedir.

Septoplasti bu eğrilikleri düzelmek için yapılan bir operasyondur. Operasyon çok zorunlu kalmadıkça genelde 17-18 yaşından sonra yapılır. Genel ya da lokal anestezi ile kolayca uygulanır. Ameliyat sonrasında buruna silikon yapraklar yerleştirmeyi ve 2-3 gün sonra bunları zahmetsizce çekmeyi tercih ediyoruz. Ancak istenirse yalnızca dikişler atılarak hiçbir madde de kullanılmayabilir. Bu işlemden sonra burun ve göz çevresinde hiçbir şişlik ve morluk oluşmaz. Hastalar yatak istirahatine ihtiyaç duymazlar ve burun ucundaki ve dudak üstündeki hassasiyet dışında bir ağrı hissetmezler.

Septoplasti lokal veya genel anestezi ile uygulanabilen bir tedavidir. Septoplasti işlemi sırasında temel hedef; burun içindeki perdenin düzgün olmasını sağlamak ve hava geçişini engellememesidir. Bu uygulama sırasında, septumdan alınan bazı kıkırdak parçalarını burun estetiği işleminde kullanmak mümkündür. Bu sayede de burunda daha düzgün bir estetik sonuç almak mümkündür. Burun içinden kıkırdak alma sırasında, septumun bazı bölgeleri muhafaza edilerek bir direnç kaybı olmaması sağlanır.

Burun tıkanıklığının en yaygın sebeplerinin başında Septumun şekil bozukluğu gelmektedir. Olması gereken septum şekli; ince ve düzdür. Ancak septum çeşitli sebeplerle eğilebilir ve şeklinin bozulması söz konusu olabilir. Bundan dolayı da nefes almak imkansız hale gelebilir. Septumun burun tıkanıklığına yol açacak kadar şeklinin bozulduğu durumlarda Septoplasti ameliyatı önem teşkil etmektedir.

Ameliyattan önce mutlaka doktorunuza sürekli olarak kullandığınız ya da ameliyat olmadan kısa süre önce kullandığınız tüm ilaçları bildiriniz. Kronik bir hastalığınız mevcut ise bu aşamada doktorunuza bu sorunu bildiriniz. Tütün ve tütün ürünleri iyileştirmeyi geciktiren, enfeksiyon için riski arttıran ciddi bir sorundur. Bundan dolayı da ameliyat olmadan önce sigara ve tütün ürünlerinin bırakılması önerilir.

Septoplasti, septumun şekil bozukluğunun cerrahi olarak düzeltilmesi işlemidir. Anestezi ile beraber burnun içinden, septumun bir yüzüne kesi uygulanır. Cerrah; açtığı kesi yerinden septumun tıkanıklık yapan bölümünü düzeltir. Operasyon birçok farklı şekilde uygulanabilir. Bazı uygulama yöntemlerinde tıkanıklık olan bölüm çıkarılabilir. Bazı yöntemlerde ise tıkanıklık yapan kısım düzeltilir ve yeniden yerleştirilir.  Operasyon hangi şekilde uygulanırsa uygulansın burnun dış görünüşü değişmez.

Ameliyattan sonra hastanın sulu ve yumuşak gıdalarla beslenmesi gerekmektedir. Operasyondan üç saat sonra beslenme başlayabilir. Operasyonun ertesi gününden itibaren normal beslenme alışkanlığına dönülebilir. Ameliyat sonrası hafif şiddette ağrı söz konusu olabilir. Bu aşamada doktorun kontrolünde verilen ağrı kesiciler sayesinde ağrı kontrol altına alınır. Şiddetli ağrı görülmez. Septoplasti ameliyatı sırasında konulan burun tamponları özel sünger tamponlardır. Eskiden kullanılan bez ve ip tamponlar gibi çıkarılırken genellikle ağrı ya da kanama gibi sorunlara yol açmaz. Ameliyat ardından ilk 1-2 hafta burundaki yaralar kabuklar ve biriken akıntı nedeniyle burun tıkanıklığı yaşanabilir. İyileşme süresince bu tıkanıklık azalacak ve zamanla nefes alma kolaylaşacaktır.

Septoplasti ameliyatı, uzman ellerde yapılması durumunda hayat kalitesini arttıran ve nefes alamama kaynaklı yaşanan kulak tıkanıklığı, kronik yorgunluk, uzun süre uyku ihtiyacı gibi ciddi sorunları ortadan kaldırmaktadır.

Burun estetiği, günümüzde en sık uygulanan estetik operasyonlardan biridir. Burun ameliyatı günümüzde teknolojik imkanların da gelişmesi ile birçok farklı yöntemle uygulanabilir. Burun estetiği ameliyatlarının farklı yöntemlerle uygulanabilme avantajı öncelikli olarak hastanın burun yapısına ve ihtiyaçlarına özel olarak en uygun tekniğin kullanılması avantajını sağlar. Bunun yanı sıra tamponsuz burun estetiği gibi seçenekler sayesinde tampon kullanımından çekinen hastalar, psikolojik olarak daha hazırlıklı olabilir.

Rinoplasti ya da burun estetiği operasyonunu düşünenlerin en büyük korkusu ve en çok sordukları soru tamponlardır. Eskiden buruna yerleştirilen bez tamponlar çekilene kadar nefes almayı engelleyerek uyumayı ve yemek yemeyi zorlaştıran yapılardaydı. Kullanılan bu tamponlar çıkarılırken yaşanan ağrı ve bazen kanama hastaları oldukça zorlamaktaydı. Günümüzde bu ameliyat sonrasında düzenli olarak tampon kullanma gerekliliği ortadan kalkmaktadır.  Artık silikondan yapılan ve nefes alma kanalları olan ince yapraklar kullanılmaktadır. Bunlar genelde 2 gün yerinde kalır ve nefes almayı, uykuyu ve yemek yemeyi engellememektedir. İki gün sonra çıkarılırken ağrı ve kanama ile karşılaşılmamaktadır. Hastanın tercihine göre bu silikon yapraklar da özel teknikler kullanarak hiç kullanılmayabilir. Ancak ameliyat sonrası burun içi şişlikleri ve akıntı oluştuğunda silikon yaprak kullanmak için ile hiç tampon kullanmamak arasında burun tıkanıklığı açısından bir fark söz konusu değildir.

Rinoplasti, diğer bir adı ile burun estetiği burnun yeniden şekillenmesini ve işlev açısından iyileştirilmesini hedefleyen bir uygulamadır. Bu operasyon aşamasında burunda bulunan şekil bozukluklarını düzeltmekle beraber aynı zamanda burun fonksiyonları da iyileştirilmektedir. Günümüzde en çok uygulanan estetik operasyonların başında gelir.

Genel itibari ile burun ameliyatlarının yalnızca estetik kaygı ile yapıldığı düşünülse de şekil bozuklukları çoğunlukla iç burun yapısında da bozuklukları işaret eden semptomlardır. Genel olarak hastalarda yaşanan travmalar, düşme ya da buruna darbe alma, genetik nedenler ya da sonradan meydana gelen sebepler dolayısı ile nefes alma sorunları meydana gelebilir. Nefes alma sorunları ise ciddi problemlere davetiye çıkarır. Bunların başında; vücuda yeterli oksijen alınmadığı için meydana gelen kronik yorgunluk, uykusuzluk gelir. Kulaklarda tıkanma, uyku kalitesinde düşme, çabuk yorulma, horlama, uyku apnesi gibi birçok ciddi sağlık sorunu ortaya çıkar. Tüm bu sorunlar başarılı şekilde uygulanan burun estetiği ile düzeltilebilmektedir. Bu sorunlar düzeltilirken elbette estetik açıdan hastanın tatmin olacağı bir burun şekli de dizayn edilmektedir. Genel olarak hastaların düzeltilmesini istedikleri burun deformiteleri; burun kemeri, çöken burun kıkırdakları, burun ucu deformitesi, burun ucunun düşmesi, burun kanatlarının genişlemesi olarak sayılabilir. Bu sorunların tamamı tamponsuz burun estetiği ameliyatı ile tedavi edilebilmektedir. Özellikle günümüzde teknolojik gelişmeler sayesinde ‘’lazerle burun estetiği’’ yöntemi sayesinde tamponsuz işlemler yapılabilmektedir.

Klasik olarak uygulanan rinoplasti yani burun estetiği ameliyatında; burun kemiğinde uygulanan cerrahi kesim ile birlikte yapısal şekil değişiklikleri ve burun kıkırdaklarında değişiklikler de uygulanmaktadır. Lazer ile uygulanan rinoplasti yani burun estetiği ameliyatlarında ise ‘’CO2 lazer’’ ile kalın olan burun derisi inceltilebilmektedir. Bu yöntem sayesinde cildin yüzeysel kalın tabakası soyulur ve buruna yapılan hasar minimal düzeyde tutulur. Bu sayede daha çabuk bir iyileşme dönemi söz konusu olur. Özellikle kalın ciltler için oldukça uygun olan bu yöntemde, alttan da daha sağlıklı bir cilt tabakası çıkmaktadır. İyileşme dönemi devam ederken, hasarlanmış deri tabakası da soyulur ve alttan sağlıklı cilt tabakası çıkar.

Tampon kullanılmadan uygulanan burun estetiği ameliyatı, 18 yaşını doldurmuş olan, ameliyata engel teşkil edebilecek sağlık sorunları bulunmayan ve doktorun uygun gördüğü herkese uygulanabilir. Ancak tamponsuz burun estetiği; kontrolsüz diyabet hastalığına sahip olan ya da kanama pıhtılaşma sorunu olan hastalar için uygun bir ameliyat olmamaktadır.

Bu yöntemin öncelikli olarak avantajı elbette tampon kullanılmadan uygulanmasıdır. Tampon olmaması sayesinde daha kısa bir iyileşme dönemi söz konusudur. Büyük bir operasyon uygulanmadan burnun şekli ve fonksiyonları iyileştirilebilir. Hastane yatış süresinin kısa olmakla beraber komplikasyon oranı düşüktür. Kalın cilt dokusu olan hastalarda çabuk iyileşme sürecidir.